90’lı yıllarda Yahyalı-Kayseri arası yolcu taşımacılığı yapan tek 302 otobüs arızalanınca sahipleri yolcu taşıma işinden vazgeçti. Bunun üzerine minibüslerle taşıma işi başladı.
Kısa sürede minibüs sayısı artınca iki kooperatif kurdular ve rekabet kızıştı. Bizim mahallede İbrahim Y. uzun süre kamyon şoförlüğü sonrasında yapacak iş ararken minibüs alarak yolcu taşıma işine girdi. Girdi girmesine ama kooperatife üye olmadan kaçak olarak yapıyor.
Yahyalı’dan bindirdiği yolcularla Kayseri istikametine giderken yolda karşılaştığı kooperatife üye minibüs şoförleri selektör yapınca yolcu aktarması yapacaklar zannedip duruyor. Aracından inen şoför biletçisiyle beraber kooperatif üyesi olmadan kaçak yolcu taşıdığını anlayınca İbrahim Abi’ye güzel bi dayak atıyorlar.
Neyse yüzünü gözünü yıkayıp yola devam ediyorlar. Dönüş yolunda başka bi minibüsün selektörü ile tekrar duruyor ve kaçınılmaz son yine dayak yiyor, el yüz yıkanıp yola devam ediliyor.
Selektör-dayak ikilemi hemen hemen iki hafta aralıksız devam ediyor. Bir akşam mahalle kahvesinde yanık oynanan masaya yancı olduğunda uzaktan da akrabası olan Kepe Ahmet Emmi: “ İrbehem işler nasıl ?” diye soruyor.
İbrahim dayıda “işler eyi de selektör yapan arabadan endirip döğmese daha eyi olacak abi “ diyor. Masadakiler gülmekten yere düşerken çay getiren Cura Abdullah bir tepsi çayı masanın üstüne düşürüyor. O günden sonra İbrahim abinin lakabı Selektör kaldı.
Özkan Göl
