SARKİS’İN GELİŞİ 6

Geze dolana, eğlene dinlene bir saat sonra eve geldiler. Behiye, herkesi komşulara yollamış, Hacı Vasfi de camide olduğundan gelen misafiri bahçede tek başına beklemeye başlamıştı. Kapı açıldığında küçücük çocukken uğurladığı Sarkis’i kocaman adam olarak görünce Behiye Babaanne, yemenisinin ucuyla akan cam tanelerini silmeye başladı. Sonra kollarını iki yana kocaman açarak:

-Sarkis’im, kınalı kuzum…

-Anam, kurban olduğum. Yüzüne kurban olayım anam…

Öyle sarıldılar öyle sarıldılar ki dağ dağa kavuşsa böyle sıkı sıkıya, böyle hasretle sarılamazdı sanki. Epey bir kokladı Behiye, Sarkis’i epey bir sarılarak ağladı. En sonunda özlem bitince içeri geçip serilen sofranın etrafına dizildiler. Latif Hoca serili sofrayı dualadı. Sonra Papaz Dimitri de kendi dininin dualarıyla evin bereketi artsın diye kendi dinince duasını tamamladı. Öyle şenlikli, öyle güzel yediler içtiler ki, Sarkis yumurta ekmekten sonra böyle güzel memleket yemekleri yediğine çok sevindi. Semaver de gelince ortaya, Nebi:

-Aklıma Dimitri Amca’nın üstüne semaver dökülüp hayâlarını yaktığı geldi. 

-Sus ulan densiz! Yeri değil, dedi Dimitri.

-Neyin yeri değil? Semaver dökülünce üstünü çıkarıp Şeref’le bana hastaneye gidene kadar üflettirmedin m?

-Bakma Sarkis sen bu densize. Boş konuşuyor.

-Hadi hadi boş konuşuyormuşum. Akşama misafire kilisedeki şaraplardan ikram edecek misin yoksa biz gidip rakı alacağız.

-İkram ederim ben bir de gidip rakı yazdırmayın tekele çulsuzlar!

-Bu arada ben havalimanından geçerken üç şişe rakı ile iki karton rakı aldım. Valizin altında da valiz nerede?

Şeref çay doldururken girdi söze:

-Behiye babaannem şimdi çıkardı elinde valizi der demez içerden bir şangırtı sesi geldi herkesin yüreği cız etti. Nebi çayından bi yudum alıp :

-İnşallah mutfak dolabı yerinden düşmüştür. Ses gazetesinin verdiği 48 parça yemek takımının sesine benziyor ama inşallah onun sesidir diğerini hiç aklınıza getirmeyin, dedi.