PÜSKÜLLÜ ENTARİ 2

Gani ve bizimkiler babasının yanına geldiklerinde Nebi endişeden kan ter içinde kalmıştı. Aklındaki sorulara bir türlü geçerli cevap veremiyor, kendi kendine bizim gelin alışverişinde ne işimiz var, diyordu. Gani, babasının tarif ettiği gelinlikçiye gelince içeri girip babasını dışarı çağırdı. Mehmet Bey dışarı çıkıp hoş geldiniz diyerek Nebi ile Şeref’e elini uzattı. Nebi gönülsüz gelinler gibi elini belli belirsiz uzattı. Mehmet Bey, Şeref ile tokalaştıktan sonra içerden kafasını uzatan mağaza sahibi:

-Prova için hazırız Mehmet ağabey çağırın gelsin başlayalım.

Nebi istemsizce geri giden ayaklarına engel olmak istiyor fakat ayakları ondan bağımsız hareket ediyordu. İki adım daha attıktan sonra birden haykırdı:

-Vallaha giymem, billaha giymem!

Mehmet Bey önce mağaza sahibine, sonra Nebi’ye en sonda oğlu Gani’ye dönerek:

-Arzu ile annen karşı pastanede oğlum. Çağır gelsinler prova için hazırlarmış. Gani arkasını dönüp hızlı adımlarla pastaneye doğru ilerleyince Nebi şaşırarak:

-Nasıl yani? Ne oluyor anlamadım?

Mehmet Bey, Nebi’nin sorusuna anlam veremedi. Biraz şaşkın biraz da sorgular gözlerle Nebi’ye:

-Ne ne oluyor oğlum. Neyi anlamadın?

-Bizi buraya neden çağırdın Mehmet abi. Gelin alışverişinde ne işimiz var bizim. Gelinlik modeli falan soracaksan bize uzak işler abi onlar. Tarlatanı geçen seneye kadar tatlı ismi biliyordum ben vallahi.

-He, yok be oğlum. Ben sizi, size bir şeyler almak için çağırdım.

-Abi öyle desene aklıma bin türlü şey geldi.

Şeref, Mehmet Bey’in size bir şeyler almak için çağırdım, sözlerine istinaden Mehmet Bey’e bir iki adım yaklaştı:

-Mehmet Abi kuru gıda alırsan makbule geçer. Anam deterjanla, mutfak tüpü de bitti diyordu. He unutmadan şekeri çuvalla alıyoruz abi unu da keza öyle. Sen ağa adamsın eline vurulmaz, deterjanı yirmi beş kiloluk alırsan bir zaman yeter bize abi.

-Kızılay’ın afet kamyonunu yolladım oğlum sizin eve. Kuru gıda, genel temizlik maddeleri, ev bakım ürünleri yüklüydü kamyon silme. Tek düşündüğüm sizin yokuşu tırmanırken kamyonun yan kapaklarının yayları arızalıydı. Yük binince yola dökülmese, diyerek gülümsedi. Şeref, Mehmet Bey’in söylediklerinin gerçek mi yalan mı olduğunu kestiremeyince :

-Anlamadım abi, Kızılay’ın afet kamyonunu nerden ayarladın?

-Oğlum, canım, kuzum size bir şeyler almaya çağırdım dediysem düğüne özel parçalar almak için çağırdım demek istedim. Tamam, yine size anlaştığımız fiyatın dışında erzak falan alıyım dert değil, sizin yediğinizde bana ama benim düğüne özel elbiseler alacam size.

-İyi de Mehmet abi bizim elbiseler öyle her yerde satılmaz ki…

-Onu bildiğim için çağırdım ya. Terzi Rıfat’a gidip kumaş beğenip, ölçü verin istediğiniz model düğüne kadar yetişsin.