Baba erenler o gün tarlasını ekmiş bütün işlerini bitirmiş sıra keyif vaktine gelmişti. Çıkınında getirdiği yiyecekleri açtığı mendiline bir güzel sermiş, gidip nehre batırdığı şarap testisini çıkarmış. Öyle ihtişamlı, öyle güzel sofra açmış ki gören bir daha bakmaktaymış.
Baba erenler iyice bir yerleşip kadehini doldurunca bir yağmur yağmış, bir tufan çıkmış alıp götürmüş bütün sofrayı ve şarabı. Baba erenler canını ağaca çıkıp zor kurtarınca birden bire bir şimşek çakıp ortalığı aydınlatmış. Baba erenler kafasını gökyüzüne kaldırıp
-Hay gözünü sevdiğim, ortada bir şey mi bıraktın ki birde çakmak çakıp bakıyorsun.
