BAHÇEDEKİ EMANET 6

Evden çıkalı yarım saat kadar olmuş her türlü konu konuşulmuş fakat konu bir türlü Sarkis’in annesinin sakladığı emanete gelmemişti. Herkesin aklında olan konu şu anda tek buydu fakat Sarkis bir türlü konuyu açmıyordu. Papaz Dimitri kilisenin önüne gelince herkesi kiliseye davet etti. Hep beraber kilisenin altına inip Dimitri’nin duvardaki deliğe boynundaki haçı sokmasını merakla izlediler. Dimitri haçı duvara sokup bir tur çevirince duvarda açılan gizli geçidi görünce şok oldular. Hepsi ağzı açık duvara bakarken Dimitri içeri girip gelin diyerek el etti. Küçük geçidin ucu büyükçe bir odaya açıldı, odanın her tarafında şarap rafları vardı. Nebi koşarak en pahalı şarapların olduğu rafa gidince Dimitri arkasından bağırdı:

-Elini sürersen elini kırarım iblis! Değil senin böbrekleri, sülalenin böbreklerini satsan da o şişelerden birini yerine koymazsın deyince Nebi raflardan geri çekildi. Kimse gördüklerine inanamıyor belki de ömürlerinde ilk kez gördükleri bu şişelere şaşkınlıkla bakıyorlardı. Dimitri gülümseyen bir yüzle Sarkis’e doğru yaklaştı:

-Sarkis oğlum ağır misafirimizsin. Hangi rafta hangi şarabı gözüne kestirdiysen çekinme al. Ölümlü dünya bir daha görüşürüz, görüşemeyiz en azından Dimitri amcan bu akşam seni güzel ağırlasın da gözleri açık gitmesin.

-O nasıl söz Dimitri amca. Misafir ev sahibinin danasıdır, nereye çekerse oraya gider derdi annem. Siz ne ikram ederseniz onu içerim. 

-Peki, oğlum o zaman. En iyilerinden ben seçeyim diyen Dimitri rafların arasında dolanmaya başladı. En baştaki raftan bir şişe, ortadaki raftan bir şişe, en sondaki raftan iki şişe daha alıp Şeref’e uzattı. Şeref verilen şarapları hasretle kucaklayınca Nebi hemen atıldı:

-Biz beş kişiyiz dört şişe şarap var. Kime yetecek bu kadar şarap?

Dimitri, Nebi’nin sözlerine kızgınlık ve öfkeyle karışık cevap verdi.

-Latif Hoca içki mi içiyor onu neden sayıyorsun şeytanın kayınçosu?

-Yine de az papaz efendi. Ben bi şişe şarabı yakama döküyorum.

-Bunlar senin içtiğin gazozla karıştırıp acısını aldığın Marmara şarabına benzemez. Daha ilk kadehte yatacak yer ararsın hadi çıkın dışarı!

Papaz’ın sözlerinden sonra hepsi dışarı çıkınca Dimitri yine duvara yaklaşıp haçı deliğe soktuktan sonra gizli geçit tekrar kapandı. Latif hoca gülümseyerek Dimitri’nin yanına gelerek:

-Ali baba ve kırk haramiler gibisin Papaz Efendi. Bunlar nasıl görsel şovlar böyle?

Dimitri merdivenlerin başında yırtıcı kuş gibi bekleyen Şeref ile Nebi’yi gösterip:

-Şu haramiler karşımdayken, kapılara kurşun döktürsem azdır.

Kiliseye çıktıklarında Dimitri odasına gidip poşet getirerek şişeleri poşete koyup Şeref’e verdi. Sonra dışarı çıkıp yürümeye başladılar. Nebi ve Şeref grubu en arkadan takip ediyorlardı. Bir ara Nebi Şerefe yakınlaşıp:

-Tekelden ikişer şişe de bira mı alsak? Birer şişe şarap bizim kafaları kurtarmaz.

-Boş ver dayı sen dinle papazı. Dediği gibi etkili şarapsa çok içip Sarkis’e rezil etmeyelim kendimizi.

-Gerçi bizim tekel sabaha kadar açık, baktık kafaları kıramıyoruz gider gece bira alırız.