UMUT 12

-Gardaş Allah aşkına bas!

-Abi vallahi basıyorum, birazdan polisler damlayacak peşimize.

-Ulan başlarım polisine bas, ben öderim cezayı.

-Abi ceza değil sorun, bırakmazlarsa yetişemezsiniz.

-Ulan ya, ulan ya. Allah belanızı versin açılın, ulan çekilsenize kenara !

-Mestan abi vallahi kaza yapacağım, merak etme abi sakin ol ben seni yetiştireceğim.

Gece dörde on kala çaldı Mestan’ın telefonu. Baktığında arayan Haydar’dı, muhakkak içiyor yine sabah erken kalkıyorum lafa tutmasın diye açmak istemese de eli sanki ondan izinsiz aramayı cevapladı. Mestan telefonu kulağına götürdüğünde telefonun diğer tarafındaki sesin sahibi Haydar’ın karısı Hatun’du. Hıçkıra hıçkıra ağlayarak Mestan’a bir şeyler söylemeye çalışıyor, Mestan ise kulağına gelen uğultunun arasından sadece “hastaneye kaldırdık” sözlerini seçebiliyordu. Yataktan kendini atıp Ali’nin odasına geldiğinde Ali’yi giyinirken buldu. Ali, Mestan’ın konuşma seslerine uyanmış, sanki kötü bir şey olduğunu anlamıştı. Mestan içeri girince Ali kemerini bağlarken:

-Haydar abi mi?

-Anlamadım valla Ali. Hatun abla ağlamaklı konuşuyordu.

-İnşallah başka bir şeydir. Aklıma gelen değildir.

-İnşallah kardeşim, inşallah. Hadi çıkalım.

Mestan ve Ali evden çıkıp kapıya kendilerini attıklarında karşı komşuları Gökhan vardiyadan yeni dönüyor, arabasını park ediyordu. Onların panik halini görünce eve girmeden arabaya alıp hemen hastaneye doğru gaza bastı. Hastaneye vardıklarında Mestan ve Haydar, Gökhan’ın park etmesini beklemeyip araç giderken aşağı atladı. Acil’e girerken kapıda Ali Ekber’i elinde kâğıtlarla dolanırken gördüler. Mestan seslenince Ali Ekber olduğu yerde kaldı, yanına yaklaşan Mestan, Ali Ekber’in ağlamaklı gözlerine bakarak:

-Hayırdır Ali Ekber ne oldu kardeşim?

-Haydar abim, Mestan abi. Tuvalete giderken düşmüş, yengem de hastaneyi aramış hemen kalp kriziymiş. Ameliyata aldılar. Abi bir şey olmaz değil mi çıkar Haydar abim?

Mestan düşmüş sözünden sonrasını duyamadı, ya da kendini buna inandıramadı. Hayatın en zor anları vardır ya hani işte o en zor anlar şimdi geçen şu saniyeler ve dakikalardı.

Umut idam mahkûmumun ipe giderken ki yaktığı son sigara ve ip boynuna geçirilince ciğerlerine doldurduğu son hava. Umut oltaya takılan balığın, midesine indirdiği yemin verdiği haz. Umut bir hastane köşesinde edilen dua. Ve umut kavuşturacak mı bakalım Haydar’ı sabaha…