PÜSKÜLLÜ ENTARİ 11

Yakından bir akrabasının düğününü o gün bedava çalan Yaşar, aradan bir ay geçtikten sonra acı haberi en yakın arkadaşı Tarık’tan aldı. Canından çok sevdiği, evlenmek için yanıp tutuştuğu ama kızın ailesinin doğru düzgün işi yok diye vermediği ama buna rağmen herkesin bildiği Yaşar’ın sevdiği kız olan Ayşe’ye, Yaşar’ın düğününü bedava çaldığı Arif Bey talip bekâr olan küçük oğlu için talip olmuştu. Zaten kızı Yaşar’a vermek istemeyen kızın ailesi işi gücü yerinde olan gence kızı vermeyi uygun gördüler. Ayşe bu olaydan sonra birkaç kez Tarık’la haber gönderip “Ben Yaşar’dan başkasına yârim diyemem, bugün desin kaçmaya razıyım.” diye haber yollasa da Yaşar ailesinin razılığı olmadan bu işe girmedi. Girsem de istenmeyen adam olmayı gururuma yediremem, sevdiğim de benim yüzümden ailesiyle kötü olmasın dedi.

İsteme, nişan, düğün hepsini bir ay gibi kısa yaptı karşı taraf. Yaşar’ın gözü gibi düştüğü, ömründen çok sevdiği, nazlı yâri Ayşe’si şimdi başkasının helaliydi. Kader bu ya ne denir dedi. Oturdu o gece içti, ağladı bir de sevdiğine “Hakir gördüler koymadılar kapıya, kıydılar Allah’ın yolladığı yapıya, sevda yerine verdiler tapuya, ağla gözlerim kör ol sen bugün.” sözleriyle başlayan bir beste yaptı bir daha da bu konuyu hiç açmadı. Açmadı ama o gecenin sabahında en büyük yarayı bedeni ona açtı. Bülbül gibi şakıyan dilleri artık dönmüyor, konuşurken sürekli heyecanlanıp yutkunarak kekeliyordu. İşte bugünden sonra Yaşar ne akrabasının düğünü çaldı, ne de akrabasının birinin kapısını aşındırdı.

Mehmet Bey ve Damat düğün yerine geldiklerinde gün öğleyi devirmişti. Güneş evin yanındaki kavağın arasından düğün yapılacak alanı selamlıyor, konuklar da birerli ikişerli geliyordu. Nebi ve Şeref ise traktör kasasının arkasına yapılan, etrafı çuvallarla kapatılan çakma kulise çıkmış bond çantalarını açmışlardı. Şeref çantasını kurcalarken elini çantanın en altına atınca çantanın altında yabancı bir cisim olduğunu fark etti. O cismi çekip ordan çıkardı.

-Dayı Allah aşkına benim çantanın altında allığın ne işi var. Bu yaştan sonra huy mu değiştirteceksin bize?

-Karıştırma ver onu bana. Ver çabuk!

-Allah Muhammed aşkına, anamın allığını ne diye aldın, benim çantaya attın dayı?

-Mehmet Bey o gün terzide ne dedi?

-Ne dedi? Bacakları permatikle alın, yanaklara allık, dudaklara ruj çekin gelin mi dedi?

-Düğün bitene kadar zinde görecem sizi dedi.

-EE dedi de allık ne alaka?

-Küçük makyaj hileleri ile yorulsak bile yorulduğumuzu anlayan olmayacak.

-Valla sen bize yakında makyaj videosu da çektirirsin.

-Para kazanacağımı bilsem valla çektiririm. Elin düğünlerinde sarhoşlar musallat olmasın diye sabır çekeceğime oturur evde bi tripod, bi kamera ile makyaj videosu çekerim.

-İlk anasının tarlasından bire on mahsul alıp, onun parasını da Turhal gazinolarında yiyen çiftçi makyajını çek bari. Başlık ilgi çeker yüksek izlenir.

-Hadi boş konuşmayı bırak da çıkalım artık dışarı.