-Abi yemin ediyorum şu mereti içince nefes aldığımı fark ediyorum. Cehennem gibi sıcakta sayenizde bir nebze ferahladım ya, şu an size ne kadar dua etsem azdır.
Şoför ikinci birasını daha yarım saat geçmeden camdan atınca Nebi ile Necip birbirine baktı. Koyun sürüsüne girmiş kurt gibi birayı boğup boğup atınca ikili bayağı bir şaşırdı. Hayırlısıyla cenazeye gitsek de ağlamaya başlasak diye içlerinden geçiriyorlar bir yandan da şoförün çenesi düştüğü için şoföre laf yetiştirmeye çalışıyorlardı.
-Nebi Abi, sen güzel bir abiye benziyorsun. Bak abi şu tabiata, şu yeşilliğe, doğaya bak abi. Beni Fransa’ya çalışmaya çağırıyor amcamın oğlu. Anlaşmalı evlilik ayarlamışlar abi, dağ gibi delikanlıyı altmış yaşında bir kadınla evlendirecekler. Aynı evi paylaşmayacaksınız, sadece kâğıtta evli görüneceksiniz, diyorlar abi. Şimdi bu kadının canı erkek çekse, lafım meclisten dışarı abi annemiz yaşındadır kusura bakmayın. Kusura bakmıyorsun de mi menekşe gözlü Necip abim?
– Ne kusuru kardeşim, estağfirullah. Buyur devam et.
-Abi bu kadının canı erkek çekse, eve geleceksin yoksa anlaşmalı evlilik yaptığımızı gider açıklarım dese ben naparım abi? Abi dağ gibi bıçkın delikanlı sabah uyandığında başucundaki su bardağında takma dişleri görürse bu hangi vicdana, bu hangi coğrafyaya sığar Nebi Abi?
-Haklısın kardeşim, her şeyin bir yakışığı var. Davul bile dengi dengine demişler.
-Bak su gibi konuşuyor Nebi abim. Abi bu saatten sonra öldüğüm gün gelip cenazemde ağlamazsanız iki dünyada da elim yakanızdadır. Söz mü Necip Abi, öldüğüm gün ciğerlerinizi söke söke gelip ağlayacaksınız.
-Allah geçinden versin kardeşim. Daha ağlayacak bir dünya adam var, sana mı kaldı ölüm?
-Öldürdüler beni be abi! Beni bitirdiler, mahvettiler. Tam her şeye alışmışım, Fransa’nın nimetlerinden faydalanıyorum gece telefon çalıyor. Gel acil, diyor bizim formalite hanım, gel yoksa seni şikâyet ederim. Kuyruğu sıkıştırıp gidiyorum abi, sırtıma kılıç girdi diyor.
-Onlara da girer mi kılıç Nebi?
-Ne biliyim Necip, bize girdiğine göre yel alırsa onlara da girer herhalde…
-Neyse benim güzel ağabeylerim, çıkarıyor kas gevşetici kremi gevşet beni diyor. İnsanlığımdan utana sıkıla sürüyorum abi kremi. Gevşetiyorum formaliteden yengenizi, bu kez de diyor ki abi, yarın bana hastaneden randevu al muayene olacağım, diyor. Etraftakiler ne hayırlı evlat, ortanca kızımı bu civanmert çocuğa veririm demezler mi? Damat olarak hayal ettikleri şu babayiğidin bu işleri yaptığını duysalar yüzüme tükürmezler mi Necip abim, yasemin gözlüm konuşsana!
-Derler elbette, önüne bak benim kardeşim.
-Demezler mi Nebi abi? Benim tıknaz, baklalı dolma tipli güzel abim.
-Lan önüne bak önüne kamyon… Allahım sen kurtar bizi yarabbim, Anneeee!!!
