KİLİSE KAHRAMANLARI

Geçen sene Vatikan’da bir kilisenin iç cephe boya işini aldık. İki arkadaş gittik, bizden istenilen aslını bozmadan restorasyon yapıp kilisenin çehresini değiştirmekti.

Her neyse işler güzel gidiyor, yan cepheleri bitirdik, tavan süslemelerini yapıp paramızı alıp dönecez. Gurbet ellerde nafile gezmeyelim dedik, pazar günü çatıya iskele kurduk, ben kestirmeleri alıyorum, yanımdaki ince işçilik yapıyo.

O ara aşağıda pazar ayini başladı, ilahiler falan, Papaz nutuk atıyo; “dünyanın sonu geliyor, inanmanız için illa Tanrı bi işaret mi göndermeli?” deyince yanımdaki, iskeleden kilisenin ortasına düştü.

Salondakiler başladı kaçışmaya, Papaz: “işte işaret geldi, kaçmayın!” diyo ama ortalık bayram yerine döndü. Papaz dini ritüel yerine geldi diye seviniyo, ben sigortasız işçinin hesabını nasıl verecem diye düşünüyom.

Allahtan ortalık duruldu, bizimki : “abi korkmayın piyanonun üstüne düştüm, bişeyim yok.” dedi. Papaz baktı; “asırlık piyano kırılmış, bunun parasını keserim sizden.” dedi.

Ölçtüler biçtiler dört kilise iki şapel daha boyadık bi piyano parasına. Daha kilise işi almam dedim o gün, hala almam.