-Kalk şeref kalk. Daha fazla geç kalmadan Mehmet Amca’nın jeneratörünü teslim edelim.
-Kalktım dayı kalktım. Çık sen, yetişirim ben sana.
Altı senedir şu an Nebi’nin sürüye sürükleye götürdüğü jeneratöre verdikleri kira parası abartısız on altı tane daha aynı jeneratörden alırdı. Bir türlü Nebi ve Şeref’in ellerine toplu para geçmemiş, bu yüzden gidip bir jeneratör alamamışlardı. O kadar para vermelerine rağmen Mehmet Amca, jeneratörü kiralayan Nebi ve Şeref’e her seferinde gaddarca davranırdı. Huy işte, herkes birini kendine muhtaç sanıyor, ondan akla gelmeyecek kötülükler yapıyor. Ha unutmadan hakkını yemeyelim. İlk defa dün akşam jeneratörü para almadan kiralamış, Nebi’nin elindeki haritaya demek ki o da Nebi kadar inanmıştı. Nebi, beş yüz metre gitti gitmedi, Şeref yetişti. Halinden anlaşılan elini yüzünü yıkamamış, gelir gelmez Nebi’nin elinden jeneratörü almıştı. Şimdi kara kara, akşam dayısının yatmadan söylediklerini düşünüyordu. Haritanın iskân planı çıktığını, bu yüzden jeneratörün kira parasını dayısının nasıl sonra ödeyeceğiz diyeceğini kestirmeye çalışıyordu.
-Mehmet Amca’ya ne diyeceğiz dayı düşündün mü?
-Allahın doğrusu neyse onu diyeceğiz Şerefim.
-İyi de dayı, Allahın doğrusuyla bizim hiç işimiz olmadı ki. Bak şimdi Mehmet Amca’nın koparacağı yaygaraya.
-Başlarım onun koparacağı yaygaraya, bir lirası mı kaldı biz de şerefsizin?
-Kalmadı, kalmadı da dayı adamın jeneratörünün başına bizim yüzümüzden gelmeyen de kalmadı.
-Ben mi dedim jeneratöre elimden kayıp Yeşilırmak’a düş de, ta Amasya’ya kadar git orda kıyıya vur diye?
-Sen demedin de dayı sen elinden düşürdün.
-Senin Eğriyazı kazısında jandarmaya yakalanınca suç aleti sayıp elimizden almasınlar diye kayalardan aşağı atmana ne demeli ?
-Ooo Dayı bey, demek kirli çamaşırlar dökülüyor ortaya? Jandarma geçiş noktasından geçirmek için tabutu otobüse sahte ölüm belgesiyle verip tabutun içine de jeneratörü koyduğunu, Turhal’da tabutu indirmesi gereken otobüsün tabutu unutup İstanbul’a içinde jeneratörle götürdüğünü, peşine bizim de jeneratörü almak için İstanbul’a sağdan soldan borç alıp gittiğimizi de anlat madem.
-Ulan mazot alamayıp adamın jeneratörünü kolonya ile çalıştırmaya kalkıp, bütün motor aksamını değiştirten sen değil misin? Bir de tütün kolonyası döküyor, neymiş cebimizde sigara yokmuş jeneratörün dumanını içimize çekecekmişiz.
-Ben çözüm odaklı bakıyorum dayı.
-Gözüm odaklı bakacağız artık bu jeneratöre. Yani gözümüz gibi bakacağız yoksa Mehmet Amca bizim gözümüzü çıkaracak.
-Seninki dükkânın önüne tabureyi atmış bizi bekliyo.
-İçtiği çay da dünden içip sobanın üstünde kurutup tekrar demlediği çaydır adinin.
-Belli belli tavşan kanı gibi değil kedi sidiği gibi duruyor baksana.
