GEMİDE

Sene 2005 olması lazım. Çalıştığımız gemi 5 yıllık bakımı ve boyunun uzatılması için tersaneye girdi. Çalışma tempomuz aşırı yoğun, ben de gemiye şirket adına katılmış kara personeli olarak çalışmaktayım.

Şirketin diğer bir gemisinden 3.makinist olarak kontrat bitirerek izne ayrıldım, şirket talimatı ile tersaneye katıldım.

Bir başmühendisimiz var insan gibi çalışmıyor ama çok neşeli makara muhabbet gırla gidiyor çalışkan da birisi.

Birde 2.makinist var işten kaçan öğle arasında bile uyumaya giden her an gözden kaybolmaya meyilli bir arkadaş. Diğer kadro çalışırken kim ne yapıyor nerede çalışıyor takip bile edemiyoruz, öyle bir tempomuz var. Teknik müdür falan herkes üstünde tulum yardırıyor. Tüm makine ve ekipmanlar açılmış bakım tutum var.

Zamanla kadro işlere aşina olup işler sıralamaya girdikçe 2.makinist herkesin dikkatini çekiyor tabii. Başmühendis sürekli laf sokuyor, iş veriyor işi yapamazsan kahveden adam çağırayım mı falan diyor.

Neyse bi Cuma akşamı başmühendis hafta sonu evine gidecek, pazartesi sabah gelecek. Ben de kara personeli olduğum halde gemide kalıyorum. Evim İstanbul dışında. Başmühendis sen nasılsa gemidesin eve gitmek isteyen falan olursa sen ayarla dedi. Zaten 3.makinistin kontratı bitiyor sen bizimle devam edersin diye mevzu açtı. O günden sonra 2.makinist sürekli işleri bana yıkmaya başladı. Ben de taktım ya buna kafayı illa bir şey yapacam.

Başmühendis (çarkçıbaşı) yahu bi sayısal oynayalım ben yatırırım kırışırız dedi. Daha sonra 

1.kolon =çarkçıbaşı

2.kolon=2.kaptan

3.kolon=3.kaptan

4.kolon =2.makinist

5.kolonu da ben oynadım

2.makinistin rakamlardan biri erkek sayısı olsun dedi ve 31 diye yazdırdı, sonra herkes işine evine dağıldı.

Pazartesi mesai başladığında sıra benim olduğu için Tuzla merkeze gitmem gerekti. Çarkçıbaşıya durumu izah ettim, izin verdi normalde araç pek bulunmuyor o zaman işim denk geldi 30 dakikada gittim geldim

Aklıma direk sayısal kuponu geldi bir bakarım ki çıkan sayılardan biri 31, Hobaaa şimdi mahvettim seni 2. Makinist dedim.

Ben gelecek haftanın kuponunu yaptım 4.sıraya da ikramiye kazanan içinde (31) olan kolonu da oynadım.

Gelir gelmez çarkçıbaşıya oynadığım sayısal kuponunu verdim. İyi aklına geldi ben unuttum oynamadım, ama bu iş baştan beri danışıklı biz daha Cuma gününden 2.makiniste bu oyunu yapacağız herkes hazır. Öğlen yemek saatinde çarkçıbaşı sayısalı verdi 2. Makiniste.

-Elinde gazete var şuna bak bakalım bir şey çıkmış mı paramızı kurtarsak yeter.

2. Makinist “abiii bize çıkmış” diyor ama bir yandan diğer masada yemek yiyen bizleri kesiyor. Tabii biz duymazdan görmezden geliyoruz. Öğlen yemeğinden sonra memleketini arıyor yan kamaradaki arkadaş sesleri duymuş:

Say rakamları Hanım diyor başlıyor saymaya. Tamam işte bize çıkmış sen sus diyor karısına.

Neyse biz salağa yatıyoruz ama gemideki bakımcısından kaynakçısına herkes 3 4 saate olayın aslının ne olduğunu biliyor. Bu arada çarkçıbaşına diyor ki abi biz alalım parayı zaten benim oynadığım sayılara çıktı diğerlerine para vermesek de olur.

Çarkçıbaşı da yahu git bize para mara çıkmaz iyi bak diyor

Bu gözünü sevdiğim hiç uyanmıyor elindeki kâğıda baksa daha çekilmesine 6 gün var. Neyse bu arada abisi memleketten geliyor ertesi gün beraber parayı almaya Ankara’ya gidecekler.(o dönemde $=1.8tl yaklaşık 300bin dolar, öyle bir para sadece iki kişi bildi biri parayı almaya gelmedi.)Böyle bir durum da var.

Neyse biz tabii alay ediyoruz kendi aramızda, sayısalı unutmuşuz gibi hiç oralı değiliz. 2.makinist artık bir daha gemiye çıkmayacağım bu son, yakında ineceğim gideceğim falan diyor, bizde inşallah diyoruz.

Miras çıktı hanıma falan diyor. Sonra tabii her şey ortaya çıktı, ardından 2.makinist utancından gemiden ayrıldı gitti. Bu olayların üstüne en son hala gemilerde çalıştığını duydum. 

Arif Aydeniz – Giresun