Askerliğimi Genelkurmay Başkanlığında korgeneral şoförü olarak yaptım. O yıllarda Melih Gökçek her yere yol inşaatı yaptığından yollar delik deşik her yer çukur tabi. Biz ne kadar dikkatli şoför olsak da ister istemez çukura giriyor ve paşa her çukura girdiğimde ‘askeri araç babanızın malı değil, dikkatli sürün,’ diyerek azarlıyordu. Hak verirsiniz ben de ne zaman direksiyon başına geçsem stresten ölüyordum.
Bir akşam paşa başka bir paşa ve hanımefendilerle davete gidiyordu. Benim araçta komutanlar diğer araçta hanımefendiler vardı. Davete vaktinde yetişip , garajda beklemeye başlamıştım .Gerçi çok bekledim sayılmaz birkaç saat sonra paşalar ve hanımefendiler davetten çıktılar. Çayyolundan konuta doğru aracı sürerken komutan birden:
-Ali hayırdır oğlum bugün çukura girmedin, bir sıkıntı yok değil mi , deyince ben de heyecan ve korkuyla
-Görmedim komutanım, diye cevap verdim. Tabii komutan da:
-Görsen geçecektin yani benim aslan oğlum, deyince bir kahkaha attılar o an sırtımdaki teri ayak parmaklarımda hissetmiştim.
ALİ DEĞERLİ
