Yaz sıcağı camiden çıkan molla karşıdan Bektaşi’nin gittiğini görür. Koşar adım yanına yaklaşıp onu imtihan etmek, birazda sıkıştırmak ister:
-Selamın aleyküm baba erenler.
Bektaşi kafasını çevirince koluna mollanın girdiğini görür. Bir hinlik yapacağını sezer:
-Aleyküm selam Molla Efendi.
-Nereye gidersin böyle baba erenler?
-Tarlaya giderim Molla Efendi. Meyveler su ister gidip meyveleri sulayacağım.
-Git tabi git baba erenler de, söyle bakalım İslam’ın şartı kaçtır?
-Bunu bilmeyecek ne var, birdir Molla Efendi!
Molla şaşırır, molla hiddetlenir ama Bektaşi’nin açığını yakaladığı için de sevinir:
-Nasıl birdir baba erenler?
-İmanım hac ve zekâtı siz kaldırdınız, oruç ile namazı da biz kaldırdık. Geriye kelime-i şehadetten başka ne kaldı?