Denizin ortasında yakalandılar o gün fırtınaya kayığın içindekiler. Herkes sağa sola koşuşturuyor, kayık batmasın diye bildiği bütün duaları okuyordu. O sırada kürekçilerden birisi Bektaşi’nin duasını duyunca kulak kabarttı:
-Allah’ım! Bu kayık batmaz, fırtına dinerse adını bilmediğim bir türbeye kınalı bir koç adağım var. Senin yoluna adını bilmediğim türbeye kurbanımı keseceğim. Kurban olduğum batırma kayığı!
Duyduklarına inanamayan kürekçi Bektaşi’nin omzunu dürterek:
-Baba erenler adını bilmediğin türbeye adak adayacağına adını bildiğin türbeye adak adasana. Hiç mi adını bildiğin türbe yok?
-Yok, olur mu elbet var. Var ama hepsini birer sefer aldattım daha onlar bana yardım etmez. Ederse adak keseceğimi sanan adını bilmediğim bir türbe yardım eder.