BABA, DİKKAT ET

Dayı, selam. Bizim Adana’da, yaz aylarında geceleri de sıcak olduğu için çoğu insan evin damında yatar. Bizim mahallede Topal Sinan abi vardır. Sinan abi, iki ayağı sekerek yürüyen, sadece alkol alıp ve sağa sola sataşan bir abimizdir. Bir gün, Sinan abinin babası bir iş için şehir dışına çıkacaktır. O günden önceki gece, babası her gün olduğundan farklı olarak damda uyumayıp aşağıda uyuyacağını, rahatsız olduğunu söyler ve annesi de: “Babanız hastaymış, ben de aşağıda uyuyayım, siz damda uyuyun.” der. 

Tabii, Sinan abi olayı anlar ve damda uyuyan kardeşini uyandırır: “Kalk, babam yarın şehir dışına çıkıyor diye hepimize harçlık veriyor.” der. Kardeşi, uykudan uyanıp koşarak aşağı iner: “Baba! Baba!” deyip kapıya vurur. İş üstünde olan babası kapıyı açmaz, annesi açar: “Hay babanın ağzına! Defol, git uyu!” der. Çocuğu kovar ve ardından işlerine devam ederler. 

Sinan abi bu meseleyi artık gurur meselesi yapar ve iş sonrası duşa giren anne ve babasına son darbeyi vurmak için damdaki güneş enerjisinin vanasını kapatır. Banyoya su gitmediği için babası ve annesi duş alamaz. Sabah, babası giderken vedalaşır. Sinan abi babasına dönüp: “Dikkat et, abdestsiz yolcunun kazası belası çok olur, yıkanmadan gidiyorsun başına iş alacaksın.” diyerek gülümser. 

EMRAH İLARSLAN