Baba erenler, arkadaşlarının ısrarına dayanamayınca, varıp gidip camide namaz kılmaya başlıyor. Namazlar kılınıp sıra vaaza gelince, hoca başını kaldırır kaldırmaz Bektaşi’yi görüyor. Fırsat bu fırsat, …
Yazar: Şeref Düzyatanlar
Güneş kendini dağların ardına doğru çekiyor, yerini akşama bırakıyordu. Nebi’nin zeytinden yaptığı doğal melhem etkisini gösteriyor, Şeref’in dizlerinden başlayan sıcaklık ayak parmaklarına doğru iniyordu. Muhtarın, …
Baba erenler günlerden bir gün, boğazı geçerken kayığa biniyor. Kayık kıyıdan uzaklaştıktan bir süre sonra bir tufan kopuyor, bir yağmur yağıyor ki neredeyse kayık batacak. …
Muhtarın istediği birer örnekli yazma seti, on bilemedin on beş dakika sonra poşetlenip Nebi’ye teslim edildi. Nebi zeytini iyice dövmüş, Şeref’in dizlerine sürmeye başlamıştı. Eğer …
Baba erenler bir gün yolda yürürken Mevlevi Efendilerinden biriyle karşılaşır. Selamlaşıp sohbet ettikten sonra konu semanın nasıl döndüğünden açılır. Baba erenler biraz duraksayıp: -İmanım sizde …
Araba evin önüne geldiğinde masalar serilmiş, düğün hazırlıkları çoktan yapılmaya başlanmıştı. Dönerin kokusu meydanı doldurmuş, cızırtıların sesi bile insanları iştaha getirmek için yetiyor ve artıyordu …
Baba erenler bir gün dolanırken padişahın askerlerinden bir grup tarafından önü kesiliyor. Bektaşi önce anlam veremiyor ama başına bir iş geleceğini seziyor. Yaklaşan askerlerden birisi …
Muhtar, arabayı evin önünden hareket ettirdi ama hemen köye gitmedi. Düğünün aşçısı bir kaç eksik söylemiş, muhtar onları da tamamlayıp öyle çıkarız köye demişti. Çarşıda …
Saat öğlen bire doğru geldi Nebi ile Şeref’i almaya, düğün sahibi Çaylı köyü Muhtarı Adnan Şenocak. On altı senelik muhtarlığı boyunca köye hakkaniyetli davranmış, kimsenin …
-Gitmeden etek boylarımızı yaptırsak mı dayı? Ben bu ara zayıfladım etek belimden düşüyo, uçları yerlerde sürünüyo. -İpek etek değil altımızdakiler, altı sırtı yirmi liralık pazar …