ASKER HEDİYESİ

 Selam Şeref Bey, dedemin başından geçen bir kısa hikâye sen seversin böyle hikâyeleri…

Dedem 4 yıllık askerlikten sonra memlekete dönmesine bir kaç gün kala eşe dosta bir kaç hediye almak için çarşıya iner, alacağını alır. Bir de güzel bir ustura görür ve babasına da onu hediye etmek için usturayı da alır.. Usturayı alırken bölük komutanı dedemi görür ses etmez. Dedem bölüğe dönünce odasına çağırır dedeme “sen hani çiftçiydin niye berber olduğunu söylemedin, hep başka bölüklerden berber çağırırdık niye yalan söyledin?” diyerek dedeme kızar.

Dedem ise komutanım ben çiftçiyim berberlik kim ben kimim, kim dediyse yalan demiş, dese de bölük komutanı çarşıdan ustura alırken gördüm seni berber olmasan ne yapacaksın usturayı der. Dedem babasına hediye aldığını söylese de inanmaz, beni traş edeceksin eğer bir yanımı kesersen askerliğini yakarım der ve ısrar eder.. Dedem berber olmadığını, hediye olduğunu dese de komutanın inadı ağır basar. Komutanı koltuğa oturtur köpükler yüzünü başlar tıraşa ama nasıl traş öyle böyle değil. Komutanın yüzü taşlı tarlaya döner kandan yüzü görülmez halde komutan hışımla bağırır; senin gibi berberin benim gibi de müşterinin Allah cezasını versin der.

ALPER TİRYAKİ