ASIRLIK ÇINAR

 O gün öğle sonu üç buçuk gibi çaldı Nebi’nin telefonu. Arayan Turhal’ın Buzluk köyü muhtarı Hadi Kazancı idi. Köyün ileri gelen büyüklerinden 126 yaşındaki Halis Çoban ölmüş, köylü de köyün ileri gelen ve sevilen bu simasına görkemli bir cenaze töreni düzenlemek için kolları sıvamıştı. Muhtar Hadi, fiyatta pazarlık yapmayacağını, sadece onlardan Halis Çoban’ın şanına yakışır bir şekilde ağıt yakmalarını söylemiş ve telefonu kapatmıştı. Nebi hemen kör Necip’i arayarak durumu bildirdi. 

Ertesi gün sabah kahvaltısından sonra yola revan oldu Nebi ile Necip. Radyoda Mahzuni’nin Demi Demi türküsü çalıyor, bizimkiler yanlarından akıp giden manzaranın eşliğinde koyu bir sohbet ediyordu. 

-Palto da gösterişliymiş Necip, hangi merhumun yadigârı?

-Söylemez ablanın kayınpederi öldü geçen sene. Rahmetlinin elbiselerini dağıt diye bana verdiler paltoyu atmaya kıyamadım. Terzi Recep’e götürdüm Alman malı bu, kumaşı dikişi güzel, bu kalitede malı zor bulursun, verme kimseye yıkasın yengem giy, deyince birine vermeye kıyamadım. 

-Yapılıymış rahmetli.

-Aynen, babayiğit adamdı. Cenazesine biz gitmedik ama gidenler söylüyor tabuta zor sığdırmışlar.

-Şişmiştir, ondan olmasın?

-Şişti mi pişti mi ben bilmem ama yapılıydı.

-Tercihine her zaman saygı duyarım Necip, kimseyi tercihinden dolayı yadırgamam ama yaz günü seni palto giymeye teşvik eden durumu açıklamak istersen saygı ile dinleyeceğimi belirtmek isterim.

-Kendimi sağa sola atınca dirseğim, kolum yaralanıyor. Ama palto kalın olduğundan takla da atsam gram etkilemiyor, dün akşama kadar bahçede sağa sola zıplayarak kendimi yerlere attım toplu iğne başı kadar çizik almadım.

-Ha şöyle, yaptığın hareketlerin içi dolu olsun, açıklamaların ne kadar tutarlı olursa beni ve dinleyenleri etki altına alman daha kısa sürer.

-Yol niye bu kadar uzun sürdü?

-Emektar sıcakta ancak bu kadar hız napıyo. Sabret, şu virajı dönünce köyün düzlüğüne varıyoruz.

-Sen buraları nereden biliyorsun Nebi? Benden habersiz ekstralara mı çıkıyorsun?

-He senden habersiz ekstralara çıkıyorum. Haftaya Harbiye Cemil Topuzlu açık hava sahnesinde tek kişilik görsel şovum var. İşin yoksa sen de gel.

-Bugün pek bi çetrefilli konuşuyorsun ne diyorsun anlamıyorum!

-Ulan nereden bileyim, askerden geldiğim ilk sene tarlalara çalışmaya giderken bu köye de çok geldim. Muhtar Hadi ile tanışıklığımız oradan. En son iki sene önce gördüğümde ne iş yaptığımı sordu, söyleyince olur da bi işimiz düşerse diye numaramı almıştı, işi düştü dün aradı.

-Kartvizit bastıralım kartvizit. Dinle beni, ne kadar çabuk kurumsal olursak işi profesyonel yapar daha çok para kazanırız. Kartvizit bastıralım dinle beni.