ASIRLIK ÇINAR 6

 Bir saate yakın bir uğraşıdan sonra nihayetinde cenazeyi defnedebildiler. Mezar başında imam dua ederken hepsi birden merhumun akrabalarına baş sağlığı vermek için dışarı çıktılar. Sırayla tokalaşıp baş sağlığı diledikten sonra cemaat muhtarın daveti üzerine pide dağıtan aracın başında toplandılar. Sıraya giren cemaat araçtan peçeteye sarılmış pideyi ve demirhindi şerbetini alan kenara çekiliyordu. Necip ve Nebi sıra kendilerine gelince pideyi ve şerbeti alıp kenara çekildiler. Paralanmış gömlek ve darma duman olan pantolonlarınla silkeleyip pide sarılı peçeteyi açtılar. Açtıklarında pideyi görünce çok şaşırdılar. Pide içi bilinenin aksine farklı malzemelerden oluşuyor ve her ısırıkta şekerli bir tat geliyordu. İkinci, üçüncü ısırıktan sonra birbirlerine uzunca baktılar. Ne yediklerinden ne de içtiklerinden bir şey anladılar. İkinci parça pideden birer ısırık almışlardı ki peçeteye sardığı pideyi ısırarak muhtar geldi. Nebi merak dolu bakışlarla muhtarı süzerek :

-Muhtarım böylesi pideyi ilk kez yiyorum. Nedir bu pidenin içindeki?

-Valla rahmetlinin vasiyeti Nebi kardeşim, mango ve avokadolu pide içi hazırlattım. İçtikleriniz de demirhindi şerbeti.

-Vay babam bir yaşıma daha girdim. Demek cenazeye gelmesek böyle pideyi bir daha göreceğimiz yok.

-Sen iste her zaman hazırlatırım Nebi kardeş, o nasıl söz. Ayrıca Necip kardeş senin palto kaybolmuş galiba, demin aşağı çocuk gönderdim yerinde yoktu dedi.

Necip palto gözünün önüne gelince sinirle gerildi, göz bebekleri yuvasından çıkacak gibi oldu.

-Aman muhtarım Alman menşeili paltodan etme beni, iyi baksınlar sağa sola.

Muhtar Necip’in sözlerine gülümseyerek elini cebine attı:

-Şaka tabiî ki Necip kardeş. Arabaya koydurdum paltonu merak etme, ayrıca şu da bugünki hakkınız. Gözyaşlarınıza sağlık güzel bir cenaze tertip ettik sayenizde. Parayı beş yüz lira fazla verdiler, Necip abi’nin yüzüne olanın karşılığı yok ama yine de torunları hakkınızı fazla verdiler. 

Nebi parayı saymadan cebine koyarak muhtarla tokalaştı, sonra Necip’le merhumun akrabalarıyla da vedalaşıp arabaya binip aracı hareket ettirdiler. Necip araca binerken muhtarın verdiği buz dolu erkek çorabını gözüne tutuyor, diğer taraftan Nebi’ye laf yetiştiriyordu:

-Paltoyla yuvarlanıyoruz hükmü yok da küreğin önüne durup darbe alınca beş yüz lirayı havadan alıyoruz. Daha kendimi yerlere atmak yerine küreğin önüne atarım şimdiden söyleyeyim haberin olsun. 

-Kokusunu aldın daha, küreğin önüne değil namlunun önüne de atarsın kendini. Beş yüz lira büyük para!

-Büyük para bi çok açığı kapatır şimdi bakma.

SON